Merve ÖZEN
İstanbul Teknik Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı
Seçil AKDERE
İstanbul Teknik Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı
Asude BOLAT
İstanbul Teknik Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı
Ebru ÇAKMAK
İstanbul Teknik Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı
Irmak ÇATALCALI
İstanbul Teknik Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı
Burcu KORKUT
İstanbul Teknik Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı
Hızlı Kentleşmenin, sanayileşmenin yıkıcılığına karşı, doğayla uyumlu alternatif yaşam modelleri arayışı eko-köy kavramını ortaya çıkarmıştır. ‘Ekolojik köy; insan eylemlerinin doğaya zarar vermeden, sağlıklı bir ortam yaratarak sürekli kılındığı, insan ölçekli bir topluluktur. Esasında doğadan ve kırsaldan kentlere akın başladıkça unuttuğumuz veya küçümsediğimiz köy hayatının benzerinin, belki biraz daha organize biçimde yaratıldığı yaşam alanlarıdır.’1 Dolayısıyla bu projede hedeflenen temel amaç insan eylemleri ile doğanın sürdürülebilir bir şekilde bir arada olmasıdır. Bu nedenle eko-köy kavramı içerisine, bir alt kavram olarak ‘Simbiyosis’de çalışmaya dahil edilerek hedeflenen bu birlikte yaşamın organizasyonu yapılmıştır.
Simbiyoz kavramı “birlikte yaşam” anlamına gelen biyolojik bir terimdir. Simbiyotik ilişkiler, iki taraf için de yararlı ya da bir taraf için yararlı diğer taraf için nötr olan ilişki türlerini temsil eder. Yapılan projede Simbiyoz kavramı, oluşturulacak eko-köyün mekân organizasyonu için baz alınmış, simbiyotik kurallar ve ilişkiler, mekân-insan-doğa üçgeninde doğacak her mekânsal ihtiyacın düzenlenmesinde rehber kabul edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Eko-köy, Simbiyotik Yaşam, Simbiyotik mekân, Sürdürülebilir Yaşam.
Giriş
Proje kapsamında çalışma alanı olarak Sarısu Beldesi, Kefken seçilmiştir. Yapılan analitik analizler sonucunda; Kandıra, Kefken alt bölgesinin tarım ve turizm potansiyelinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu alt bölgede yer alan çalışma alanı da yazın turistler tarafından oldukça talep gören ‘sarısu plajı’ ve hemen arkasındaki tarım ve orman alanlarını kapsar. Çalışma alanında halihazırda birkaç pansiyon alanı mevcuttur fakat bu alanlar teknik açıdan yetersiz ve ekolojik açıdan da doğal çevreye entegre değildirler.
Proje, çalışma alanının ve çevresinin analitik etüdü ile başlamış ve üst ölçekte çalışma alanının bulunduğu bölgenin, hizmet ve sanayi yoğun, Kefken özelinde ise bu üst ölçekli yapının tersine tarımsal aktivitelerin ve kırsal yaşamın etkin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çalışma alanı halihazırda, 1000 ha orman ve vahşi yaşamı koruma alanına, 63ha tarım alanına, endemik bitki türlerinin yaşadığı Namazgah deresi ve Sarısu deresinin birleşerek denize döküldüğü bir lagüne ev sahipliği yapar ve dolayısıyla proje alanı hinterlandında* yer alan yoğun nüfusa şehirden uzaklaşma, doğayla buluşma imkânı verir.
Bu doğrultuda projenin temel amacı; alanın doğal kimliğini, özelliklede buraya karakter kazandıran su varlığını (Sarısu Deresi, Lagün, Sahil Şeridi) korurken turizm talebini karşılamaktır. Bu aşamada Simbiyosis kavramı mekân üzerinden tartışılmış ve ağırlıklandırılmış bir yerleşim analizi (Weighted Sum Analaysis) yapılarak ziyaretçilerin alanda nerelere girebileceği, mekânsal müdahalelerin nerelere yapılacağı tespit edilmiştir. Burada anahtar cümle ‘Mekânsal müdahalenin nereye yapılacağıdır.’ Çünkü turizm talebindeki artışla doğal denge arasındaki simbiyotik ilişkinin gücü bu faktöre bağlıdır.
Dolayısıyla belirlenen ekolojik ve topografik eşikler bazında en az puan alan yerler mekânsal müdahalenin yapılacağı alanlar olarak belirlenirken geri kalan alanlar niteliklerine göre sınıflandırılarak tarım veya rekreasyon amaçlı kullanılmıştır. Bu bölgeler arasındaki ulaşım ağında ise mevcut yollar düzenlenmiş yalnızca konut alanlarına hizmet eden ilave yollar eklenmiştir. Alanın tamamı yaya olarak deneyimlenebilecek şekilde bir yaya yolu kurgusu yapılmıştır.
Simbiyotik sistem konsepti bağlamında, yerli halkın dışarıdan gelenlere yörenin bilgisini aktaracağı simbiyotik akademi, sosyalleşmenin sağlanacağı açık tiyatro, festival alanı; yerel ekonomiyi güçlendirmek ve artı ürünün değerlendirilmesi için tarım kooperatifi, manda çiftliği ve kamusal kullanıma açılmış açık yeşil alanlar önerilmiştir. Ayrıca Yerleşim içerisinde yaşayan nüfus ve dışarıdan gelecek ziyaretçiler için doğayla bütüncül ve onu tüketmeden yapılabilecek eylemler oluşturulmuştur. Bunlar tarımsal deneyim, yoga/meditasyon, yüzme, kuş gözlemciliğidir.
*Proje alanının hinterlandı Kocaeli ve İstanbul olarak kabul edilmiştir. Sarısu-İzmit = 55km Sarısu-İstanbul= 203 km
Hedefler
Örnekler
Proje 1;
Tarım ve Turizm Birlikteliği;
Proje alanının analizleri sonucunda alanda iki temel ekonomik faaliyet ‘tarım ve turizm’ olduğu gözlenmiştir. Projede bu iki üretim şekli simbiyotik bir bakışla ele alınmış ve bu birliktelikten meydana gelen ilişki türleri tanımlanarak mekân bu ilişkilerin hayata geçebileceği şekilde tasarlanmıştır. Alandaki tarım alanlarına fiziksel anlamda müdahale edilmemiş yalnızca bu alanlarda turistlerin de çalışacağı göz önünde bulundurularak tarım alanları ile konaklama arasında güçlü yaya ilişkileri kurulmuştur. Bu yaya güzergahları üzerinde ayrıca dinlenme, depolama, işleme ve satın alma birimleri de bulunmaktadır.
Konut ve Yaşam İlişkileri;
Proje alanının doğal ve kültürel yapısını yansıtan vernaküler mimari önerilmiş ve üç tip konut birimi tanımlanmıştır. Bu birimler konaklamanın yanı sıra üretim ve bir araya gelme, sosyalleşme gibi fonksiyonlarda taşırlar, dolayısıyla birimlerin bir araya geliş şekilleri de insanları mümkün olduğunca ortak alanlarda buluşturmayı amaçlamaktadır. Yapım ve inşa sürecinde ise geleneksel, sürdürülebilir yapım teknikleri ve malzemeleri önerilmiştir.
Üretim ve Eğitim İlişkileri;
Proje alanında atölye ve kooperatiflerin kurulmasıyla aşılama, bağcılık, tohum sertifikasyonu, vb. ekotarım eğitimleri ve sürdürülebilir üretim üzerine dersler verilecek ve kış mevsiminde kurulan seralar ile üretim kışa da yayılacaktır. Ayrıca doğal gübre üretiminin yapıldığı compost alanı ile hem ürün kalitesi ve verimliliğinin artması sağlanırken hem de konaklama alanındaki biyolojik atıkların geri dönüşü sağlanacaktır.
Proje 2;
Tarım ve Turizm Birlikteliği;
Turistlerin yerel üretimi deneyimleyebilmesi amacıyla, yörede yetiştirilen ürünlerden olan çilek ve böğürtlen göz önünde bulundurularak konsept bir tarla önerilmiştir. Bu alan içerisinde ürünlerin tanıtılacağı ve toplandıktan sonra işleneceği atölyeler, satış ofisleri ve kafeler bulunmaktadır.
Konut ve Yaşam İlişkileri;
Topografik olarak eğimin fazla olduğu bir alanda önerilen konut alanında, konutlar gömme ya da doldurma işlemi yapılmadan, doğaya en az zarar verecek şekilde üst kota oturtularak tasarlanmış ve çelik strüktür kolonlarla desteklenmiştir. İki farklı tipoloji önerilen konut alanında 3+1 (120 m2) ve 2+1 (100m2) olarak plan çözümleri yapılmıştır. Planda salon ve yatak odası Karadeniz manzarasını görecek şekilde konumlandırılmış ve cepheler cam malzemeler ile desteklenmiştir. ‘Passive House’ ilkeleri gözetilerek tasarlanan konutlarda yağmursuyu depolama birimleri ve güneş panelleri de konut vaziyet planlarında yer bulmuştur. Tasarlanan konutlar bir katlı olup, plan çözümlemesi turistlerin misafir edilmesine imkân verecek şekilde düşünülmüştür. Her konut kendi tarla ve bahçesine sahiptir ve konut tarlalarında yöreye özgü fındık, domates, kavun gibi ürünler yetiştirilmektedir. Gelen turistler tarımsal üretimde aktif rol oynayabilmekte ve bu sayede yerel hayatı deneyimleyebilmektedir.
Üretim ve Eğitim İlişkileri;
Güneybatıdaki rekreatif alanda bir katlı toplum merkezi önerilmiştir. Bu merkez ekoloji temelli eğitimlerin verildiği bir merkez olarak düşünülmüştür. Rekreatif alanlar yere özgü meşe, kızılçam ve gürgen ağaçlarıyla, yaya akslarıyla entegre bir şekilde peyzaj düzenlemesine tabi tutulmuştur. Göl çevresinin düzenlemesinde konut alanıyla bağlantısı ahşap platform yaya aksıyla sağlanmıştır.
Proje 3;
Tarım ve Turizm Birlikteliği;
Projenin simbiyoz konseptinin temelinde yatan “birlikte yaşamak ve üretmek” fikrinden yola çıkılarak proje alanına “komün” felsefesi ile yaklaşılmış ve alanda bir “komün hayatı” oluşturmak amaçlanmıştır. Komün hayatında Tarım – Turizm – Takas (TaTuTa) oluşumu desteklenmiş ve ekoköy tasarımı bu oluşum doğrultusunda düzenlenmiştir. TaTuTa, gönüllü olarak dahil olunabilecek ekolojik çiftlik ziyaretleri sunar; ekolojik çiftliklerde tarım turizmi ile gönüllü bilgi ve tecrübe takasına dayalıdır. Ekolojik tarımı teşvik etmek ve ekolojik tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, gönüllülerin iş gücü, bilgi ve tecrübe desteğine karşılık, konaklama ve gıda ihtiyaçlarının komün halkı tarafından karşılanmasını esas alır. Komün kümelerinde yer alan modüller, yerel halk ile gönüllülerin beraber konaklamalarına ve üretmelerine imkân sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Konut ve Yaşam İlişkileri;
Komünü oluşturan yapı modülleri hane halkına ve ihtiyaçlarına göre çeşitlendirilmiştir. Her modül Karadeniz manzarasına göre konumlandırılmıştır. Sarısu soğuk hava şartlarına sahip olduğundan dolayı, modüller cam yüzeyler ile çevrelenmiştir; bu yolla ısı korunumunun ve enerji tasarrufunun yanı sıra her bir yapının iç bahçeye sahip olmasına olanak sağlanmıştır. Her komün kümesi kendisine ait ortak mutfak, toplanma birimi, oyun alanı, tarla ve sera içeren bir avluya sahiptir. Bu iki komün birbirine tüm köye hizmet eden seralar, tarlalar, üretim atölyeleri, pazar ve satış birimleri ile bağlıdır.
Proje 4;
Tarım ve Turizm Birlikteliği;
Sarısu Nehri ve yakın çevresi için Simbiyoz konsepti kapsamında hazırlanan Eko-köy projesinde, topografik açıdan özgün bir karaktere sahip olan nehir ve yakın çevresi; mevcut flora ve faunayı korumak, doğaya olabildiğince az müdahalede bulunmak, verimli tarım alanlarını korumak ve mevcut tarımsal potansiyelleri değerlendirmek, su varlığını taşkın riskini de gözeterek kontrol altına almak gibi temalarla incelenmiş devamında ise sürdürülebilir detaylı çözümler üretilmiştir. Tasarlanan yerleşmedeki konut alanlarında her bir konut biriminin tarım yapabileceği özel tarım alanları bulunmaktadır. Yerleşim alanını ziyaret amaçlı gelenler için kamusal kullanıma açık hobi bahçeleri, meyve bahçeleri tasarlanmıştır.
Konut ve Yaşam İlişkileri;
Sarısu nehrinin kendine has topografyası, konut alanları tasarımında en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Topografyanın eğimli olduğu noktalarda 2 farklı konut tipolojisi önerilirken, topografyanın düze yakın olduğu noktalarda tek tip tipoloji önerilmiştir. Önerilen 3 farklı konut tipolojisi için 1+1 (80 m2), 2+1 (100 m2) ve 3+1 (120 m2) olacak şekilde mimari çözümleri üretilmiştir. O nedenle, bazı noktalarda eğimden dolayı kazanılan katlar tarımsal üretim depoları olarak değerlendirilmiştir.
Mikro Havzalama Yöntemi ve Su Toplama Kanalları:
Topografik açıdan eğimli bir arazide yer seçilmesi ve alanın mevcutta taşkın riskli bir alan olmasından dolayı, mikro-havzalama yöntemi kullanılarak, yağmur suyu depolanmakta ve tarım alanlarının sulanmasında kullanılmaktadır.
Canlandırılan dere aksında ve yakın çevresinde ağaçların su akışını yavaşlatması ve suyu temizlemesi nedeniyle, dere aksı boyunca sık ağaç dokusu önerilmiştir. Topografyanın şekline göre setlenmiş arazide, su akışını kontrol altına almak amacıyla 5-10 m aralıklarla su toplama hendekleri tasarlanmıştır. Vadi ve dere aksı boyunca kesintisiz olarak devam eden yaya yollarıyla, alanın rekreatif kullanımı desteklenmiştir.
Proje 5;
Tarım ve Turizm Birlikteliği;
Proje alanı seçilirken mevcut flora ve faunayı korumak, doğaya olabildiğince az müdahale etmek, verimli tarım alanlarını tahrip etmeyip onların yakınına konumlanmak ve topografyanın avantajını kullanarak manzaraya hâkim olmak ana kriterler olmuştur.
Konut ve Yaşam İlişkileri;
Topografyaya uyumlu, eğime paralel ve manzara noktasına yönelen bir yerleşim kurgusu önerilmiştir. Her bir konuta ayrılan ekme-biçme alanlarının yanında komünler için ortak tarım ve rekreasyon alanları tasarlanmıştır. Proje alanının merkezinde, komünlerin rekreasyon alanı olarak tasarlanan ve hafif modüler sistemlerle esnek kullanıma imkân veren sağlık merkezi, kooperatif, köy kahvesi, organik pazar ve satış birimlerini içeren bir odak önerilmiştir. Konutlar kendi tarım alanları yanında konumlandırılmıştır. Bu bahçeler deneyimsel tarım etkinliklerine olanak sağlamaktadır.
Konutlarla Malzeme Seçimi ve İç Mekân Organizasyonu
Eğimli proje alanında toprağa olabildiğince az müdahale edecek şekilde üst eğime oturtulup hafif çelik strüktürlerle desteklenen konutlar önerilmiştir. Konutların tasarımında yöreye özgü malzemelerin kullanımı desteklenmektedir. Konutların ahşap strüktürler üzerinde taşınan terasları manzarayı izlemektedir. Konut birimleri 2 katlı olarak tasarlanmıştır. 2 farklı konut tipolojisi üzerinde çalışılmıştır. Bu konutlar tarım-turizm-takas sisteminde bölgeye gelip tarım faaliyetleri yaparak konaklama hizmeti alabilecek turistlerin barınma ihtiyacını karşılayacaktır.