Emre BIÇAKÇIOĞLU – Pendik Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü
Ercan ERKAN – Pendik Belediyesi Temizlik İşleri Müdür Yardımcısı/ Koordinatör/ Çevre Mühendisi
Samet ARSLAN – Uygulayıcı/ Çevre Mühendisi
Sürdürülebilir Atık Yönetimi İçin Atık Karakterizasyonun Önemi
Pendik ilçemiz İstanbul Anadolu yakasında yer alan ve İstanbul’un nüfus bakımından en kalabalık 5. büyük ilçesi konumundadır. Pendik’te ulaşım ağının hızla gelişmesiyle 2014 yılı itibari ile ilçe nüfusu 663.569 kişiye ulaşmıştır. Pendik’te sanayileşmeyle beraber artan şehirleşme, nüfusun Türkiye ortalamasına göre 2 kat daha fazla artmasına sebep oluyor. Türkiye’nin yurtdışına açılan en önemli havalimanlarından biri olan Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ilçede bulunması, buna ek olarak İstanbul’dan Anadolu’ya ulaşımın en önemli basamağı olan hızlı tren ağının başlangıç noktası olması, ilçede bulunan otel ve kongre merkezleri, deniz yolu ulaşımında önemli limanlarının ve deniz yolu ile uluslararası RORO taşımacılığının merkezi oluşu, İstanbul’un en çok misafir ağırlayan alışveriş merkezlerinin bulunuşu ve İstanbul’un en modern marinasının ilçemizde yer alması, Pendik’i her geçen yıl daha fazla ilgi odağı haline getirmekte ve canlı nüfus olarak tabir edilen ziyaretçi sayısını arttırmaktadır. Bu hızlı nüfus artışı aynı zamanda ilçenin atık miktarı artışına da sebep olmaktadır.
Nüfus artışının tartışılmaz bir sonucu olarak atık miktarının artışı, sürdürülebilir atık yönetiminin önemini ön plana çıkartmıştır. Avrupa Birliği uyum süreci içersinde çıkartılan birçok kanun ve yönetmelikler bu sürece önemli destek olmuş ve belediyelerin mevzuat açısından elini güçlendirmiştir.
Avrupa Birliği uyum sürecinde atık kavramı genişletilmiş ve eskiden her atık çöp olarak tanımlanırken artık günümüzde mutfak atıklarına evsel nitelikli atık, moloz atıklarına inşaat ve yıkıntı atıkları, evlerden çıkan kullanılmaz haldeki atık eşyalara, elektronik atık gibi tanımlar getirilmiş ve her biri toplama, taşıma ve bertaraf sistemleri ilgili mevzuatlar ile tanımlanmıştır. Belediyeler bu doğrultuda atık yönetimi sisteminde her bir atık için ayrı stratejiler geliştirmek zorunda olup, yanlış atık için yanlış yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar.
Kuşkusuz ki sağlam bir atık yönetimi sisteminin kurulabilmesi için zeminin çok iyi oluşturulması ve doğru veriler ile doğru kararlar alınması sağlanmalıdır. Ebetteki bu doğru verilerin içinde en önemlisi, ilçemizde oluşan atığın ne olduğunu yani içeriğinin bilinmesidir. Çöp diye tabir edilen genel atıkların içinde ne miktarda ambalaj atığı, elektronik atık, evsel atık vb. atıkların olduğu bilinmediğinde yanlış yatırımlar kaçınılmaz olmaktadır.
Özellikle atıkların en uygun yöntemle bertaraf edilebilmesi adına bertaraf yöntemlerinin belirlenmesinde evsel atığın miktarının ve niteliğinin bilinmesi kilit rol oynamaktadır. Herhangi bir bölgenin veya kentin evsel atık miktarının ve niteliğinin belirlenebilmesi adına o bölgede veya şehirde katı atık karakterizasyonu yapılması gerekmektedir.
Evsel atığın miktarının ve niteliğinin belirlenmesi; depolama, yakma, kompost elde etme gibi bertaraf yöntemlerinin uygulanabilirliği ve katı atık yönetim sisteminin oluşturulmasında kilit rol oynamaktadır. Evsel katı atıkların içeriklerinin belirlenmesinde kullanılan en yaygın yöntem “Katı Atık Karakterizasyonu” ile maddesel grup analizleridir. Katı atık karakterizasyonu ile oluşturulacak olan atık yönetimi sisteminin yani toplama, ayıklama ve geri dönüşüm sisteminin kurulması, düzenli depolama sahalarının ömrünün uzatılması ve iyileştirilmesi çalışmalarına yönelik kaynak oluşturmaktadır.
Atık karakterizasyonu ilçemizde birçok kez yapılmasına rağmen sürdürülebilir bir atık yönetimi sisteminin kurulması aşamasında kapsam genişletilmiş madde grup analiz metodu ile ilçe sınırları içerisinde bulunan 31 mahalle, 6 bölgeye ayrılmış olup düşük, orta, yüksek ve çarşı olarak 4 sosyo-ekonomik grup şeklinde sınıflandırılmıştır.
Yapılan çalışmada, uluslararası alanda uygulanan ve kabul gören ASTM (American Society for Testing and Materials) D5231 “İşlenmemiş Evsel Katı Atıkların Kompozisyonunun Belirlenmesi için Standart Test Metodu” (Standard Test Method for Determination of the Composition of Unprocessed Municipal Solid Waste) gerekliliklerine uyulmuştur (ASTMAmerican Society for Testing Metarials).
Katı atık karakterizasyonu kapsamında yaz mevsiminde 1 m3 ’ lük sabit hacim kabında çalışma boyunca ortalama 152.74 kg atık numunesi incelenmiş ve ilgili biriktirme kaplarında biriktirilmiştir. Çalışma kapsamında yaz mevsimine göre çalışma yapılmış olup 16 katı atık bileşeni sosyo-ekonomik gelir düzeyi ve çarşı gruplarına göre yüzdelik dağılımlar elde edilmiştir.
Analiz sonucunda elde edilen değerlere bakıldığında “Mutfak Atıkları” (yemek artıkları, ekmek, sebze, meyve) en çok yüzdelik dilime sahip bileşen olarak göze çarpmaktadır. Tüm bölgelerde farklı değerler elde edilmiş olsa dahi en çok yüzdeye sahip bileşenin “Mutfak Atıkları” olduğu görülmüştür. Mutfak atıklarının büyük çoğunluğunu yemek artıkları, yaz mevsimine has sulu meyve ve sebzeler oluşturmaktadır. Genel ortalamaya bakıldığında ikinci en çok yüzdenin “Plastik” (tüm plastikler) atıklarda olduğu gözlenmektedir. Farklı türlerde ve ekonomik değerlerde plastik atıkları (PET, HDPE, PVC, PP, PS vb.) olmasına rağmen plastik atıkları tek bir kapta toplanmıştır. Plastik atıkların büyük çoğunluğunu plastik poşetler, pet şişeler, plastik ambalajlar oluşturmaktadır. Özellikle sıcak havadan dolayı su tüketiminin fazla olması pet şişelerin daha fazla ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Yine genel ortalamada üçüncü en çok yüzdeyi “diğer yanabilenler” (kumaş, çocuk bezi, ayakkabı, terlik, yastık, halı, kilim, çanta) almıştır. “Kağıt” (gazete, dergi, defter) ve “cam” (cam şişe, cam bardak, kavanoz) atık bileşenlerinin yüzdeleri birbirine çok yakın olmakla birlikte dördüncü sırada “cam”, sonra da “kağıt” atıkları gelmektedir. “Cam” atıklarının büyük çoğunluğunu soda ve gazoz şişeleri oluşturmaktadır.
Sosyo-ekonomik veriler dışında Çarşı grubu verilerine bakıldığında “mutfak atıkları”nın yüzdesinin biraz daha düştüğü, geri dönüştürülebilir atık oranlarının daha da yükseldiği görülmektedir. Bunun sebebi de haliyle çarşı bölgelerinde ticaret kollarının, mağazaların, ambalajlı ürün satışı yapılan yerlerin fazla olmasıdır.
Genel itibariyle organik atıklar tüm atıkların yüzde 51.93’ünü, geri dönüştürülebilir atıklar tüm atıkların yüzde 32.05’ini, tehlikeli atıklar tüm atıkların yüzde 0.88’ini, diğer yanabilen atıklar tüm atıkların yüzde 13.61’ini, diğer atıklar tüm atıkların yüze 1.53’ünü oluşturmaktadır. Mutfak atıklarının ve organik atıkların oranının, Katı Atık Karakterizasyonu Analiz Metodu Kılavuzu’nda belirtilen illere ve bu çalışmayı yapmış bazı diğer şehirlere göre yüksek çıkması Pendik ilçesinde atık yönetimi ve geri dönüşüm çalışmaları kapsamında diğer kentlere göre daha iyi ve önemli çalışmalar yapıldığını göstermektedir. Katı atık karakterizasyonunda daha çok mutfak atığının çıkması geri dönüşüm oranının görülebilmesi açısından ve bu alanda yapılan çalışmaların yeterli olup olmadığının anlaşılması açısından istenen bir durumdur. Pendik Belediyesi’nin yapmış olduğu geri dönüşüm çalışmaları, projeleri, eğitimleri ve vatandaşlarla geri dönüşümü anlatabilme adına yapılmış olan birebir ve yüz yüze çalışmalar gün geçtikçe çalışmada ortaya çıkan geri dönüştürülebilir atıkların oranını daha da aşağılara çekmektedir. Ancak günümüzde hemen hemen her sokakta veya cadde de karşımıza çıkabilen kağıt ve plastik toplayıcılarını da oranları etkilemede bu anlamda göz ardı etmemek gerekmektedir. Yine çalışmalar esnasında tıbbi atıklara (kanlı gaz bezi, enjektör iğnesi, serum) birkaç malzeme dışında pek rastlanmamıştır. Bu da bu konuda faaliyet gösteren ticari işletmelere ve ilgili yerlere gerekli uyarıların ve denetimlerin yapıldığını göstermektedir. Ancak tıbbi atıkların hiç atılmaması hususunda ilgili firmalara daha sık denetimler yapılması gerekmekte ve Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında bu atıkların muhafazasını ve bertarafını sağlamaları gerektiği hatırlatılmalıdır.
Ayrıca tehlikeli atık kapsamında belediyenin uzun süredir yürütmüş olduğu atık pilleri toplama kampanyaları sayesinde ayrıştırma esnasında hemen hemen hiç pile rastlanmamıştır.
Çalışma kapsamında hacimli metal ve diğer yanabilir hacimli atıklar kapsamında yer alan mobilya atıklarına da rastlanılmamıştır. Bunda Pendik Belediyesi’nin atık eşyaları, mobilyaları ve hacimli metalleri geri dönüştürme çerçevesinde kurmuş olduğu Atık Eşya Merkezi’nin önemi büyüktür. Burada tekrardan parçalanan mobilyaların malzemeleri ve parçalama sonucu ortaya çıkan metaller tekrardan kullanılmak üzere geri dönüşüme kazandırılmaktadır.
Mevcut şartlarda katı atık karakterizasyonu, katı atık miktarı, katı atık toplama ve taşıma şekilleri, bertaraf metodu, bölgenin sosyo-ekonomik durumu ve gelişmişlik düzeyi gibi pek çok parametre sistemin planlanabilmesi ve yürütülebilmesi anlamında çok önemli kilometre taşlarını oluşturmaktadır. Katı Atık Karakterizasyon çalışmalarının yapılması ile atığın kompozisyonu tespit edilerek ne şekilde bir işleme tabi tutulması gerektiği konusunda fikir elde edilebilmektedir. Bu durum geri dönüşüm tesislerinin kurulduğu veya kurulması planlanan bölgelerde entegre yönetim sistemi adına tesis planlamasının ve işletilmesinin hangi parametrelere dayanılarak oluşturulması gerektiği konusunda daha net ve kararlı adımlar atılmasını sağlamaktadır.
Kaynaklar
ASTM D5231-92, (1998), Standard Test Method for Determination of the Composition of Unprocessed Municipal Solid Waste, ASTM (American Society for Testing Metarials) http://www.astm.org/
Katı Atık Karakterizasyonu Analiz Metodu, (2015), T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
Pendik Belediyesi, (2015), http://www.pendik.bel.tr
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜĠK), (2014),2014 Genel Nüfus Sayımı Verileri,
Yenice M. K., Doğruparmak Ş.Ç., Durmuşoğlu E., (2009), “Kocaeli İli Katı Atık Karakterizasyonu”,
TÜRKAY 2009 Türkiye’de Katı Atık Yönetimi Sempozyumu, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul